30 Ekim 2012 Salı

Yine, yeni, yeniden; Kaybettim...

Erkekler arasında dönen muhabbetler çok sıradan. Sen şunu yaptın mı? Ben yapmıştım. Olum ben o karıyla çıktım. Oooo sen ne diyon geçen hafta bizdeydi. Dün peste bi koydum dişleri zangırdadı....

       Ben bu grupta bunları dinleyip kahkahalarla gülüp birasını yudumlayanlardanım. Harika bir dinleyiciyim. Yeter ki anlat. Anlat ki benden az kaybettiğini bileyim. Tek derdim bu. Ben kaybetmekte yarışıyorum. Ve sadece dinliyorum. Benim gibi olan biri daha var, Whim. Çok severim onu. Çünkü bana ne dediyse elimde olmadan yaptım. Bana söylediği herşeyi aldım. Hepsi benim-di. Bu yüzden o benim şans tanrım. Fakat olaylar  son zamanlarda istediğimiz şekilde gelişmedi. Kaybetmeye son vermemiz gerekiyordu. Kahve falımızda çıkmadı ama biz kendimizi buna inandırmıştık. Ama anlatamadık kendimizi ya da ifade edemedik. Bi yerde hata vardı ama  nerde...

      Şu grup olayına dönersek, bugün Whim, Çakın, Egemen ve ben bütün gün birlikteydik. Bira içmesek de nargileyle aramız iyi olmadığı için herkesin ayağı 3 cm kadar yerden havalandı. Muhabbetler de ona eşlik etti. Artık ağızdan çıkan kelimelerin geri dönüşünün olmayacaktı. Fakat bunun farkında olan 3 kişi vardı belli ki. Anasınıfından beri tanıdığım, yanımda duran Egemen, söylenmemesi gereken birşey söyledi. 'Callypso'mu? Hani şu Şevket'in siktiği Callypso mu? ahahahahaha' .......................................

     Callypso; benim kaybetmeme neden olan ilk insan. Belki de tek, bilmiyorum. 4 yıl...

                                                                     ***

     Benim babam da tam bir kaybeden. 2 ay önce elimizde olan son mal varlığımız olan evimizi de kaybettiğinde ilk ben öğrenmiştim. Önceki giden 2 evden hiç ders almamış gibi... Barda oturuyordu, sebepsiz yere çağırmıştı. 'Bakraç'tayım. Gel buraya.' diye. Orada anlatmıştı bütün olanları. Şimdi vasiyet var üstümde; 'At yarışı ve iddaa oynamayacaksın.' Bedenen ölmese de bende öldüğünü bildiği için 'vasiyet' dedi belki de, bilmiyorum. Bu kadar ince gördüyse, haklı.

     Daha önce tek kişiye bahsetmiştim Efe'den. Eklemiştim, 'Herkes babasından ne görmediyse, onu çocuğuna yaşatır.' Benim babamın hiç ayakkabısı olmamış küçükken. Ama benim bugüne kadar tek sıkıntı çekmediğim konu, ayakkabılarım. Fakat eklediğim cümle, maddiyat anlamında değildi. Sanırım büyükbabam gerçekten harika bir babaydı ki, babamın manevi olarak görmediği bir şey kalmamış. Bu yüzden böyle davranıyor sanırım. İçimdeki duyguları bildiğim için, kendimin erkek çocuğu olmak için herşeyimi verirdim.

                                                                     ***

                 Sanırım kaybetmemek için 'Callypso'yu beklemek zorundayım. Selam Davy;

           

2 yorum:

  1. bence senn bişeye canın sklmış yada karar verememşin .s bilmiyom kolay gelsn

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...