27 Şubat 2012 Pazartesi
Ölmeden önce yapılması gereken 30 şey..
1.si kesinlikle bir 'Aslan'ı bebek sanıp elindeki oyuncağı almaman yönünde..Kendi fikrim tabi bu. Ya da 'Benim istediğimi elde etmeye çalışma' demek daha hoş olur.. Ben birşeyi seviyorsam, onu alırım (şahitlerim var). Bunu elini kaldırıp bardağı almadan hizmetçilerin ağzına kadar su getirdiği, götü kalkmış zengin piçleri tarzında söylemiyorum. Tam tersi. Bunu, su içmek için 10 km depar atıp, avucumda suyla gelip geridekilere su içirenler gibi söylüyorum. Ben elde etmek istediğim bir şeyi -somut değil sadece- elde edene kadar aylarca uğraştığımı biliyorum.. Çok hırslıyım ben. Ama hırsım için harcamam kimseyi. Hırsım tek başıma kaldığımda baş gösterir. Ailemle konuşurken birşeye çok sinirlenirim -her sinirlendiğimde olmaz- kardeşimi okula gönderirim, annemi babamı işe.. Tek kaldığımda başlarım sinirimi çıkarmaya.. Koltukları kaldırmaya, duvarları ittirmeye falan çalışırım. Adele Spazmı geçirene kadar mekik, şınav, barfix çekerim.. Domat'ımın bahsettiği sabır da burdan geliyor.. Küçükken yapmak istediğim birşeyi, yapardım. Mahallede top oynatmazlardı bana -küçük olduğum için- ben de kötü oynadığım için sanırdım.. Evimizin bahçesinde ağaçlardan kale yapardım. Bi tane de taş koyardım. Topu taşın önünde durdurup şut çekerdim. Sonra koştura koştura alıp, gelir, yerine koyar, birdaha.. 1 defa olursa şans, 3 defa olursa tesadüf, 5 defa olursa istikrardır.. 5 defa üst üste aynı yerden istediğim yere o topu gönderene kadar vuran 6 yaşında bir çocuk.. Hem de aynı yerden 2-3 ay boyunca.. Sen bu çocuğun geleceğini nasıl görüyorsun? Sinirlendiğinde bağırıp çağıran biri mi? Değil tabi ki.. Şimdi şunu düşün, bu kişi 13 yıl emek verdiği konuda, 'Sabret beaö' diye uyarı alıyor.. Sabır...... Rapunzel; haddim değil belki ama ben de tavsiye vermek istedim. Sabıra ihtiyacın olduğunda eline bir kağıt al, iki parmağınla ucundan tut. Ve tokat at. O kağıt paramparça olana kadar.. Bu arada ölmeden önce bunu yaparsanız -Aslan'ın elinden istediğini almak- zaten ölürsünüz.. Ha 'Ben ölmedim ve 30 şeyi tamamladım. Şimdi ne yapıcaz?' diye soran varsa; 31 e devam...
26 Şubat 2012 Pazar
Parayla satın alınamayan şeyler var bu dünyada..
Mesela orospu çocukluğu.. İftiradan kaynaklananı ama.. Hemen yazayım dedim bunu baştan..
Bugün Bozdağ'a geziye gittik, dernek ile (halkoyunları). Tamam, sıkıntı yok buraya kadar. İçki falan içtik. Abi 2. gün üst üste içmenin verdiği yetkiyle konuşmam kaymaya başladı. Ama nolcak ki? Kimseyle konuşmuyorum. 4 arkadaşım var diye gittim, biri sevgilisiyle gelmiş, biriyle ayrı otobüslere bindirildik. Diğer ikisi de en arka koltuktaki 8li kız grubunun içinde.. Anlıcağın yerimden kıpırdıyamıyorum. Taktım kulaklığımı, kapattım gözlerimi. Otobüste sesimi duyan yok, çünkü konuşmuyorum (unutmayın burayı). 5 dakika sonra ordayız dediler, hemen Domat'ıma mesaj attım. Ara bi diye. Ne hikmetse o 2 arkadaşım da telefonu açar açmaz benimle ilgilenmeye, oynamaya başladılar. Ağzıma kartopu atmalar, ensemden aşağı Iceberg bırakmalar, sırtıma buzul bombardımanı.. Hani 'Ara bak, ne kadar eğleniyorum.' der gibi oldum. En son 'Sonra görüşürüz. Öptüm.' dedi Domat'ım, ve sağ taraftan bir çığ bana geldi (abartıyorum, sadece bi kardan adamın gövdesi büyüklükte bir kar topu) ve elime çarptı. Elimde eldiven var zaten. Sen telefon elimden intihara bi kalkış, cumburlop dereye.. Dere de ne dere amınakoim..!!!! 1 karış su var, üstüne 1 ton odun koysan, siklemez sürükler.. Güç bela indim aşağı, aldım telefonu. Abi ben zaten tavım bu konuda. Domat şahit, nefret ederim telefonumun alınmasına. Kurcalama oraya buraya bakma demiyorum, alma!! Kaldı ki kalkıp biri zarar vercek.. İçimden sadece şunu söyledim, 'Sakin şampiyon. Sen bunlar için eğitiyorsun sinirlerini.' ve devam ettim hiç bozuntuya vermeden. (Bu olayı da unutma.) Her neyse ben Domat'ıma haber vermek için debelendim. Hat elimde telefondan telefona sokuyorum, orospu oldu hattım, her yuvaya girdi! Ama hiçbi telefonda çalışmadı. Numarayı da ezberlemem için bi olay olmamıştı bundan önce (evet şu an ezberimde). Annemin numara ezberimde Allah'tan, haber verdim ona.. Ama Domat yokk!!! Herneyse bunu yazmıcam daha fazla. Bindik ordan otobüse tekrar, piknik yapcağımız yere gittik. Benim durum yine yalnızlar. Ortalıkta dolaşıyorum mal mal.. Kel'in yanına gidiyorum, adam sevgilisiyle ilgileniyor. Diğerlerini yalnız buluyorum, gidiyorum. 'Gel kanka gel gel' diyolar, bi gidiyoruz hooop iş var. 'Şu şu şu taşıncak kanka yardım et.' Benim işim gücüm yok tabi. 'Siz bakın keyfinize ben hallederim.' dedim. Aheste aheste yapıyorum işleri zaman geçsin diye. 55 dakika kıpırdamadan göle baktığımı biliyorum. Her neyse bindik geliyoruz. Otobüste bi tartışma. Benle hiçbir alakası yok (Burayı da kaydet). 55 yaşındaki adam susun demiş bizim ekipten bi kaçı duymamış bağıra bağıra şarkıya devam etmiş. Otobüs koridorunda araya girenler olmasa kavga çıkardı.. İçkiyi çok kaçırıp otobüste kusanlar mı dersin, öpüşen kızlar mı dersin, hayatında ilk defa konuştuğu kızın içine düşen erkek mi dersin.. Alkolün etkisiyle herkesin kimliği çıktı ortaya. Ve benimki de, Kel'in mp3'ünde Dev - In The Dark.. Uyudum bile.. Geldik Buca'ya, indik. Selamımızı verdik ve çıktık yola. Bizim orda oturan bi kız var, onunla dönüyoruz eve. Bana dedi ki ''Haberin olsun; hoca çağırıp (2 hoca da aynı şeyi söylemiş) 'Greyfurt çok içmiş. Ayyaş gibi. Çok içip cıvıtan yok onun kadar. Ondan uzak dur.'dedi''............. Şimdi o parantez içlerini bi daha okuyun lütfen.. Sesimi otobüste duyan yok, kimseyle bi muhabbetim, bi yamuk hareketim yok... Ben hayatımda sayılı ağlamış değilim. Ama her ağladığım önemli bir konudaydı.. Ben eve ağlayarak gittim.. Ve çok sinirliyim.. Kendimi savunmayacağım konusu açıldığında da. Sadece 'Ben içtim, ama kimseye zararım yoktu.' diyeceğim. Eğer bir kere daha duyarsam bu konuda bi laf, zeybeği tamamen bırakmayı düşünüyorum.. Bana getirisinden çok bugün yaşattığı 'HAZ' daha ağır bastı çünkü.. Adaletini sikiym dünya.. Sizin de yapcağınız işi de sikeyim, sülalenizi de sikeyim, sizin çıktığınız yeri de sikeyim, o laf yapan ağızlarınızı da '2 Girls 1 Cup' da başrolde görmek istiyorum.. Ananızı sikiym orospu çocukları, selametle..
Bugün Bozdağ'a geziye gittik, dernek ile (halkoyunları). Tamam, sıkıntı yok buraya kadar. İçki falan içtik. Abi 2. gün üst üste içmenin verdiği yetkiyle konuşmam kaymaya başladı. Ama nolcak ki? Kimseyle konuşmuyorum. 4 arkadaşım var diye gittim, biri sevgilisiyle gelmiş, biriyle ayrı otobüslere bindirildik. Diğer ikisi de en arka koltuktaki 8li kız grubunun içinde.. Anlıcağın yerimden kıpırdıyamıyorum. Taktım kulaklığımı, kapattım gözlerimi. Otobüste sesimi duyan yok, çünkü konuşmuyorum (unutmayın burayı). 5 dakika sonra ordayız dediler, hemen Domat'ıma mesaj attım. Ara bi diye. Ne hikmetse o 2 arkadaşım da telefonu açar açmaz benimle ilgilenmeye, oynamaya başladılar. Ağzıma kartopu atmalar, ensemden aşağı Iceberg bırakmalar, sırtıma buzul bombardımanı.. Hani 'Ara bak, ne kadar eğleniyorum.' der gibi oldum. En son 'Sonra görüşürüz. Öptüm.' dedi Domat'ım, ve sağ taraftan bir çığ bana geldi (abartıyorum, sadece bi kardan adamın gövdesi büyüklükte bir kar topu) ve elime çarptı. Elimde eldiven var zaten. Sen telefon elimden intihara bi kalkış, cumburlop dereye.. Dere de ne dere amınakoim..!!!! 1 karış su var, üstüne 1 ton odun koysan, siklemez sürükler.. Güç bela indim aşağı, aldım telefonu. Abi ben zaten tavım bu konuda. Domat şahit, nefret ederim telefonumun alınmasına. Kurcalama oraya buraya bakma demiyorum, alma!! Kaldı ki kalkıp biri zarar vercek.. İçimden sadece şunu söyledim, 'Sakin şampiyon. Sen bunlar için eğitiyorsun sinirlerini.' ve devam ettim hiç bozuntuya vermeden. (Bu olayı da unutma.) Her neyse ben Domat'ıma haber vermek için debelendim. Hat elimde telefondan telefona sokuyorum, orospu oldu hattım, her yuvaya girdi! Ama hiçbi telefonda çalışmadı. Numarayı da ezberlemem için bi olay olmamıştı bundan önce (evet şu an ezberimde). Annemin numara ezberimde Allah'tan, haber verdim ona.. Ama Domat yokk!!! Herneyse bunu yazmıcam daha fazla. Bindik ordan otobüse tekrar, piknik yapcağımız yere gittik. Benim durum yine yalnızlar. Ortalıkta dolaşıyorum mal mal.. Kel'in yanına gidiyorum, adam sevgilisiyle ilgileniyor. Diğerlerini yalnız buluyorum, gidiyorum. 'Gel kanka gel gel' diyolar, bi gidiyoruz hooop iş var. 'Şu şu şu taşıncak kanka yardım et.' Benim işim gücüm yok tabi. 'Siz bakın keyfinize ben hallederim.' dedim. Aheste aheste yapıyorum işleri zaman geçsin diye. 55 dakika kıpırdamadan göle baktığımı biliyorum. Her neyse bindik geliyoruz. Otobüste bi tartışma. Benle hiçbir alakası yok (Burayı da kaydet). 55 yaşındaki adam susun demiş bizim ekipten bi kaçı duymamış bağıra bağıra şarkıya devam etmiş. Otobüs koridorunda araya girenler olmasa kavga çıkardı.. İçkiyi çok kaçırıp otobüste kusanlar mı dersin, öpüşen kızlar mı dersin, hayatında ilk defa konuştuğu kızın içine düşen erkek mi dersin.. Alkolün etkisiyle herkesin kimliği çıktı ortaya. Ve benimki de, Kel'in mp3'ünde Dev - In The Dark.. Uyudum bile.. Geldik Buca'ya, indik. Selamımızı verdik ve çıktık yola. Bizim orda oturan bi kız var, onunla dönüyoruz eve. Bana dedi ki ''Haberin olsun; hoca çağırıp (2 hoca da aynı şeyi söylemiş) 'Greyfurt çok içmiş. Ayyaş gibi. Çok içip cıvıtan yok onun kadar. Ondan uzak dur.'dedi''............. Şimdi o parantez içlerini bi daha okuyun lütfen.. Sesimi otobüste duyan yok, kimseyle bi muhabbetim, bi yamuk hareketim yok... Ben hayatımda sayılı ağlamış değilim. Ama her ağladığım önemli bir konudaydı.. Ben eve ağlayarak gittim.. Ve çok sinirliyim.. Kendimi savunmayacağım konusu açıldığında da. Sadece 'Ben içtim, ama kimseye zararım yoktu.' diyeceğim. Eğer bir kere daha duyarsam bu konuda bi laf, zeybeği tamamen bırakmayı düşünüyorum.. Bana getirisinden çok bugün yaşattığı 'HAZ' daha ağır bastı çünkü.. Adaletini sikiym dünya.. Sizin de yapcağınız işi de sikeyim, sülalenizi de sikeyim, sizin çıktığınız yeri de sikeyim, o laf yapan ağızlarınızı da '2 Girls 1 Cup' da başrolde görmek istiyorum.. Ananızı sikiym orospu çocukları, selametle..
24 Şubat 2012 Cuma
Ebedi mutluluğun sırlarını veriyorum !
Şimdi şöyle bişey var. Azcık, ama çok az mizahsen bu yazım..
Şimdi bu benim olsa,
üstüne bunu taksam,
altına bunu giyip,
Bununla tuttursam.. O sırada da ağzımda bununla;
Bundan insem,
....... Yüzümü yıkayıp geldim.. Nerde kaldık? Hah, Temel de durur mu? Yapıştırmış cevabı; Ya tutarsa????
Şimdi bu benim olsa,
üstüne bunu taksam,
altına bunu giyip,
Bununla tuttursam.. O sırada da ağzımda bununla;
Bundan insem,
....... Yüzümü yıkayıp geldim.. Nerde kaldık? Hah, Temel de durur mu? Yapıştırmış cevabı; Ya tutarsa????
23 Şubat 2012 Perşembe
Sinir, çok sikindirikli bişey !!11!11!!!one!!1!!1
'Amkamkamkamk!!!!' Bunu ona mesaj olaraktan da yazdım. Tam anlamıyla beni anlatan bi yazı, söz, söyleşi her ne boksa... Amınakoim insan böyle çaresiz kalıyo ya.. Durum şudur ki, erkeklerin 'asılma' (o anlamda değil, bak sen yapıyosun!) denen bi huyu var, evet. Benim karıya yapılınca çok tav oluyorum mnskym ya. Yanında olsam harika şeyler yapabilirim, sonu nezarette biten.. Ama yokum işte, değilim yanında. Çaresiz kalıyosun böyle durumda.. Kendini yiyosun, bi mesaj daha geliyo bunun üstüne; 'Aşkm bende bi değişiklik yok cidden. Birisi daha off güzelliğe bak dedi.' .... Offff çok sinirliyim amkamk!!! Ciddi anlamda yapmıyorum ben bunu artık. Benim yapmadığım şey de bana yapılmasın ak. Bi anda sakinleştim nedense ama genel olaraktan sinirliyim. Bunu buraya niye yazdım onu bilmiyorum gerçi ama.. Sikeydim yaa..
22 Şubat 2012 Çarşamba
Giriş, gelişme, ???
Hieahh.. Merhaba. Ben (yeşil) Greyfurt. Bu ismi çok düşünmedim aslında. Günlük hayatta da pek kullanmadığım bi kelime ama, bi anda çıktı işte.. Bu sene reşit oldum ben, breh. Yazı rengimin özelliği, bana 'aşk'ı anımsatması, ifade etmesidir. Maviyi severim, deniz mavisini, aşkın mavisini.. Burcum aslan. Göremediğim ya da ciddi bir kanıt olmazsa inanmam hiçbirşeye (felsefe yapma, Tanrı'dan bahsetme). Ama burç olaraktan bi ayrıcalık yapabilirim. Kendimi ciddi ciddi aslan gibi hissediyorum lan.. Ne biliyim 'heyt höyt! Sen sen sen şuraya, sen buraya! Hey seni aşşağılık pislik sen de kıçımı öp (!) gibi mesela.. Herkesin şahsi kanaati sert olduğum (göründüğüm) yönünde. Katılıyorum onlara, hea öyleyim. Alışkanlık diyelim.. Ondan sonrağğ... Benim sevgilim Yeşil Domat. Çok özendim yazmaya. Açtırdım blog, ehe (Domat gülüşü). Öyle işte.. Ölü ölmüş, yangın yanmış, deli delirmiş falan..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)